Hiç unutmam 1998 senesinin sıcak bir yaz gününde kuzenim içerisinde 150 adet parça bulunduğunu iddia ettiği bir CD ile bize gelmesiyle başlamıştı Winamp'la tanışma öyküm. Şimdiye kadar elime geçen tüm CD'lerde maksimum 15 hadi taş çatlasın 18 parça bulunuduğundan hemen bu mucizevi CD'yi babamın eve aldığı teknoloji harikası Incredible Surround teknolojisine sahip 3 CD çalarlı müzik setine taktık ve şarkıları dinleyeceğimizi sanıp beklemeye başladık. Bekledik, bekledik, bekledik.... Herhangi bir şarkı başlamadı. Biz de kuzenimle hemen CD'yi aldığı dükkana gidip satıcı adama çok bilmiş bir edayla bu CD bozuk geri iade etmek istiyoruz diye söylenmeye başladık. Adam elindeki CD'yi bilgisayarına taktı ve bir program açtı... Ama o da ne CD birden çalmaya başladı kuzenimle şaşkın bir ifadeyle birbirimize bakmaya başladık. O sırada satıcı adam bilgisayarınızda Winamp yüklü mü diye sordu ikimiz de hayır cevabını verdik. Sonra satıcı adam gayet ukala bir tavırla MP3 diye bir olayın varlığından bahsetmeye başladı. Sonra bir diskete (o zamanlar flashdisk diye bir şey olmadığından 1.44 MB büyüklüğünde disketler aracılığıyla veri taşımaya çalışırdık nereden nereye...) MP3 çalmak için gerekli olan Winamp isimli programı yükledi.
Winamp 2
Eve geldik bilgisayara yükledik Winampı ve gerçekten satıcının idda ettiği gibi 150 parçanın bulunduğu CD'yi çaldık. İşte böyledir Winampla tanışmamız. O günden sonra internetin de evime girmesiyle winamp da gelişti Eylül 1998'de 2. versiyonu çıkmasıyla vazgeçilmez programım oldu Winamp. Kişiselleştirme seçenekleri, hızlı oluşu, listeleme özellikleri, şarkı geçiş efektleri ve daha bir çok özelliği sayesinde bilgisayarda da müzik dinlemenin keyifli olduğunu öğrenmem Winamp sayesinde olmuştur.
O kadar benimsemiştim ki Winampı ilk akıllı telefonum olan Nokia 3660'ı aldığımda ilk işim telefona Winamp'ın symbian versiyonunu yüklemek oldu. Bilgisayara her format atışımda ya da yeni birisi bilgisayar aldığında incelerken ilk kurduğum program Winamp olmuştur.
Winamp 5
Dün gazetede gördüğüm haber beni nedense çok üzdü. Aralık ayı itibariyle 5.0 sürümüyle Winamp tarihin tozlu sayfalarına karışacak. :( Düşünüyorum da insan neden bir bilgisayar yazılımına bu kadar bağlanır, sanırım en büyük etken anlaşılır ve kolay kullanılabilir olması. Bundan sonra yeni bir versiyon yayınlanmayacak olması cidden üzücü. Windows Media Player gibi kullanışsız bir müzikçalar kullanmaktansa Winamp'ın ilk sürümünü kullanmaya devam edeceğim ben. Ve bu anlamsız yazımı Winamp'a hoşçakal diyerek noktalıyorum...
Son günlerde teaserları elden ele dolaşan Erdem Kınay’ın
ikinci stüdyo albümü nihayet müzik marketlerde yerini aldı. Ben de ilk albümü
çok beğendiğimden dolayı hemen 2. Albümü almak üzere yola koyuldum. (Tereddüt
etmeden albümünü aldığım çok az şarkıcı olduğunu da belirtmek isterim.) Albümde
sözlerini Deniz Erten’in yazdığı 6 parçayı Sibel Can, Demet Akalın, Murat Boz,
Bengü, Merve Özbey ve Aynur Aydın seslendirmiş. 9 parçadan oluşan albümde geri
kalan 3 parçanın da biri Sibel Can’ın seslendirdiği alkışlar parçasının akustik
versiyonu diğer 2 şarkısı da Proje albümünde yer alan Yorum Yok ve Duman’ın DJ
Eyüp Remix versiyonları.
Merve Özbey
Albümü
tereddütsüz almamdaki en önemli etken içerisinde Merve Özbey gibi bir vokali
barındırıyor olmasıydı şüphesiz. Neden hala bu güçlü sesin kendi kanatlarıyla uçmasına
izin vermiyorlar hala anlam veremedim. Umarım bu sessizliğin nedeni
hazırlanmakta olan ve tarzı Merve Özbey’in sesine yakışacak parçalar içeren
bomba gibi bir albümdür.
Neyse albüme geri dönecek olursak Erdem Kınay ve Deniz
Erten yapmış yine yapacaklarını. Sibel Can gibi bir isme elektronik tabanlı bir
şarkı söyletmek gerçekten cesaret gerektirecek bir iş. Bu işin altından güzelce
kalkmışlar. Şarkıya da ismini veren alkışlar Sibel, Erdem ve Deniz üçlüsüne
gelsin o zaman. Demet Akalın şarkının hakkını vermiş yine (Yiğidi öldür hakkını
ver demişler ne kadar sesinin olmadığına inansam da bu tarz şarkıların
gerçekten hakkını veriyor bence başarılı olmasa piyasadan şimdiye kadar çoktan
silinip giderdi. Doğru insanlarla çalışıp halkın istediğini verebiliyor.
Başarılı bir insanı takdir etmekten başka bir şey yapmamak lazım diye
düşünüyorum.) Murat Boz bu albümde sanırım işlerinin yoğunluğundan dolayı çok
başarılı bir performans sergileyememiş. Bengü her zamanki alışılmış çizgisinde
hakkını vermiş şarkının, mekanlarda sıkça duymaya başladım.
Merve Özbey
tarzının dışında olmasına rağmen (kesinlikle bu kız arabesk – fantezi söylemeli)
kendisini defalarca kez dinletiyor. Aynur Aydın Avrupa standartlarındaki yeni
yeteneğimiz, Erdem Kınaya özellikle Merve Özbey ve Aynur Aydın gibi yeteneklere
isimlerini duyurmak için bu fırsatı verdiğinden dolayı çok teşekkür ediyorum.
Genel olarak zamanlaması biraz yanlış olsa da (yazın başında çıksaydı daha çok
dinlenir ve daha başarılı bir satış grafiğine ulaşırdı diye düşünüyorum.)
başarılı bir çalışma olmuş. Umarım hak ettiği yeri bulur bu güzel albüm.
Benim de bir izim olsun şu internet aleminde diyerek karar
verdiğim bloğuma ilk yazımı göndermek bu güne kısmetmiş. Bu yazıyı çok uzun
tutarak vakit kaybetmek istemiyorum. Hemen hemen aklıma gelen ve ilgimi çeken her
şey hakkında yazılarımı paylaşacağım burada. Benim dünyama hoş geldiniz. :)