28 Ocak 2015 Çarşamba

90'larda En Severek Dinlediğim Kadın Şarkıları Top 10


Kendimi bildim bileli müzik hayatımda hep önemli bir yer tutmuştur. 90’ların yeri apayrıdır benim için. Her dinlediğimde çocukluğumu anımsıyorum 90’lar şarkılarını.

Daha 5 yaşındayken evimizdeki CD çalarda babamın aldığı Sezen Aksu’nun Söylüyor albümünü dinlerdim sabah akşam. Her yeni çıkan Kaset mutlaka alınırdı benim yoğun ısrarlarım sonucu. Okumayı yeni öğrendiğim dönemde en çok kasetlerin kartonetlerinde yazan şarkı sözlerini daha kolay okuyabileceğim için sevinmiştim :) .

91 senesinde ilk walkmanimi aldığımı hatırlıyorum. Bu walkmen bana bir çanta dolusu kaset ve pil beraberinde eşlik ederdi seyahatlerimde. Sonrasında kaset devri kapandı önce CD sonra da Mp3 olarak devam etti bu şarkılar bana. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hiç kopmadı 90’lar şarkılarıyla bağım her dinlediğimde o dönemi anımsıyorum. Güzel bir çocukluk dönemi yaşadığım için bu şarkılar beni mutlu ediyor.

Arabamda, Mp3 çalarımda, Bilgisayarımda sürekli bu şarkılar dinliyorum sıkılmadan. Şimdi sizlerle 90’lara damgasını vuran ve bende çok özel yerleri olan Kadın vokallerin seslendirdiği 10 hareketli pop şarkısını paylaşmak istiyorum. (Sıralama tamamen doğaçlama olup, paylaştığım bütün şarkıların benim listemdeki yeri 1 numaradır. )




1. Sezen Aksu – Seni Yerler
1996 senesinde çıkan Düş Bahçeleri albümünün çıkış şarkısıydı. Şarkının introsunu ilk duyduğum anda aşık olmuştum. Öyle ki Kaseti yeni aldığımda şarkının tamamını dinlemeden birkaç kez introyu başa sarıp dinlemiştim. Söz ve müziği Sezen Aksu’ya ait bu şarkının geri vokallerinde Sertab Erener, Şebnem Ferah ve Elif Ersoy’u duyuyoruz. Bir erkeğe laf atmanın en güzel şeklidir bence bu şarkı. Şarkının klibi de kendisi gibi eğlencelidir. Danslar, Mahalle canlandırması ve Oyuncular muhteşemdi. (Halen cep telefonumun melodisi olarak kullanıyorum bu muhteşem şarkıyı.)



2.Emel Müftüoğlu – Deli Et Beni
Emel’in 1994 senesinde çıkarmış olduğu Emel’ce albümün en cüretkar ve en hareketli parçası. Söz ve Müziğinin Harun Kolçak’a ait olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Klibi de kendisi kadar cüretkardır, o yılların (gerçi halen seksi kadın denildiğinde Billur Kalkavan gelir genelde akıllara) en seksi isimlerinden Billur Kalkavan’ın duvara dönük bir şekilde üstsüz bir şekildeki erotik dansları ve Yeşim Salkım’ın duru güzelliğini içerir bu klip. Bu şarkıyı ne zaman duysam içimde bir enerji patlaması hissederim…




 

3.Ayşegül Aldinç – Alimallah
Ayşegül Aldinç’in 1996 senesinde yayınlanan Söze Ne Hacet albümünün çıkış parçası. Sözleri Şehrazat – Müzik ve Düzenlemesi Aykut Gürel’e aittir. Şarkının klibini Mete Özgencil yönetmiştir ve bu klip MTV’de yayınlanmıştı. (Ne var bunda diyebilirsiniz belki ama o dönemde Türkçe bir şarkının MTV’de yayınlanması bayağı sükse yapıcı bir olaydı.)







4.Yıldız Tilbe – Sana Değer
1993 Senesinde Kanal 6 da yayınlanan ve birkaç bölüm süren Sezen Aksu Show programında canlı olarak okuduğu Zülüf Dökülmüş Yüze türküsüyle tanıştığımız muhteşem ses Yıldız Tilbe. Sezen Aksu’nun okulundan mezun olacağı dönemde yaptığı yaramazlık sonrasında bu okuldan ayrılan ve kendi kanatlarıyla uçmaya başlayan Yıldız, 1994 senesinde ilk stüdyo albümü Delikanlım’ı piyasaya sürdü. O albümün Flamenko esintisi taşıyan, en hareketli parçası Sana Değer. Sözleri Yıldız Tilbe, Müziği Bülent Özdemir’e aittir bu muhteşem şarkının.






 

5.Sertab Erener – Sevdam Ağlıyor
Sertab Erener’in şimdiye kadar çıkan en iyi albümü La’l(1994) de yer alan. Sözleri ve Müziği Sezen  Aksu’ya Düzenlemesi Rahmetli Uzay Heparı’ya ait efsane şarkı. Şarkının girişindeki Levent Yüksel vokali alıp uzaklara götürür insanı. Klibinin çekildiği mekanlar ve Sertab’ın duru güzelliği bu şarkıyı efsane yapan detaylardan sadece birkaçı.







6. Seden Gürel - Çalkala
1992 senesinde çıkardığı Bum Bum Bum Adlı albümüyle tanıştığımız Seden Gürel’in 3. Stüdyo albümü Muhtemelen’in(1996) çıkış şarkısıdır. 1992 senesinde imaj çılgınlığının yaşandığı dönemde Neslihan Yargıcı’nın olaya el atması soncu şarkı söyleyen kocaman bir beyaz şapka olarak tandığdımız, 2. Albümde de beklediğini yakalayamayan Seden Gürel’in Muhteşem dönüşümünü gördük bu şarkının klibinde. Gümüş ve Metalik Mavi babydolller içerisinde arkası çizgili çorabı, çivi topuklu ayakkabıları, uzun saçları ve halka küpeleriyle arz-ı endam etmişti hepimizi şaşırtarak. Şarkının sözleri Sezen Aksu’ya Müziği de Aykut Gürel&Sezen Aksu ikilisine aittir.


7. Bendeniz – Ya Sen Ya Hiç
1993 senesinde radyoda duyup Sezen Aksu’nun yeni şarkısı sanmıştım. Ses rengi ve Okuma tarzı olarak Sezen Aksu’ya çok benzetmiştim Bendenizi. Kendisi de Neslihan Yargıcı’nın imaj çalışması kurbanı olarak adım atmıştır müzik piyasasına, Kısacık Küt Kesimli saçları ve Halka şeklindeki siyah eteğiyle “Abajur Kız” Olarak lanse edilmiştir. İlk klibi de bu tema üzerine çekilmiştir Bendenizin. Şarkının sözleri Zeynep Talu, Müziği ise Garo Mafyan’a aittir. Sonraki dönemlerde kendi söz ve müziğini yazdığı şarkılarla dinlediğimiz Bendeniz için çok iyi olmuştur bu şarkıyla piyasaya giriş yapması. Klibi 1994 senesinde MTV de yayınlanan  "Euro Video Grand Prix" adlı programda 20 ülke arasında 11. Olup bir süre MTV de yayınlanmıştır.





8. Yonca Evcimik – Yaşasın Kötülük
Sözlerini Sezen Aksu’nun, Müziğini de Garo Mafyan’ın yaptığı 1997 senesinde çıkan Yonca Evcimiğin 2. Single çalışması. Sezen Aksu’nun hareketli fonda sosyal içerikli mesaj içeren şarkılarının en güzel örneklerindendir. Erhan Ceyhan yönetiminde çekilen renkli klibiyle hatırladığım bu şarkı çok eğlendirmişti beni her dinlediğimde.








 
9. Aşkın Nur Yengi – Olmadı Gitti
Listemdeki ritmi en düşük şarkı bu sanırım ama Aşkınsız bir liste düşünemezdim. 90’larda çıkardığı tüm albümler olay olmuş bir şarkıcıydı. Sonraki dönemlerinde sanırım okuma tekniği değiştiği için eski duygusunu alamasam da her zaman yeri ayrıdır Aşkın’ın bende. 1992 senesinde çıkan Hesap Ver adlı 2. Albümünde yer alan şarkının sözleri Sezen Aksu, Müziği Fahir Atakoğlu’na aittir.









10. Ajda Pekkan – Yaz Yaz Yaz
Ajda Pekkan’ın da 90lardaki pop müzik modasına uyarak tarzını değiştirdiği Ajda’90 Albümünün lokomotif şarkısıydı Yaz Yaz Yaz. Söz ve Müziği Şehrazat, Düzenlemesi Garo Mafyan’a ait olan bu şarkıyla Ajda Pekkan’da 90’ların pop müzik piyasasına hızlı bir giriş yapmıştı.

23 Ocak 2015 Cuma

Yol Arkadaşım... Nerdesin ?


Sezen Aksu'nun Onno Tunç ardından yazılmış en güzel sözlerini içerir bu şarkı... Kaybedilmiş bir arkadaşa yazılmış modern tarzda bir ağıt... Bu şarkının bende apayrı bir yeri var. Kardeş olmak için illa biyolojik bir bağ olması gerektiğini öğrendim 2012 senesinin Haziran ayında. Kendimi çok yalnız hissettiğim bir günde yazdığım bir mesaj sayesinde tanıştık yol arkadaşımla... Hayata aynı pencereden baktığım, benimle aynı dili konuşan ve anlayan birisi çıktı karşıma... Dertlerime, mutluluklarıma, aşklarıma, hayallerime, hayal kırıklıklarıma, en güzel zamanlarıma ve en dibe vurdum dediğim anda hep ortak oldu duygularıma.

Yüz yüze hiç görüşmeden arada adına yol arkadaşlığı dediğim bir "kardeşlik" bağı oluştu... Aylar sonra artık tanışmamızın zamanı geldi dediğimde o da çok sevindi. Yüzünü hiç görmediği birisine evini ve hayatını açacak kadar cömert bir insan kaç kere çıkar ki insanın karşısına şu hayatta...

Beyaz kazağıyla beni karşılamak için yol kenarında arabasından inip yanıma gelişi hala dün gibi aklımda... İlk karşılaşma anında sanki yıllardır tanıdığım ama uzun süre görüşmediğim bir arkadaşımmış gibi rahat ve huzurluydum. Hayatımın en güzel ve huzurlu 1 haftasını geçirdim.

Sonrasında her gün en az 1 saat telefonla konuşmadığımda kendimi huzursuz hissettiğim bir yol arkadaşım ve kardeşim oldu...

Ankara Simit Sarayında keyifli bir günün kısa özeti :)
Ve şimdi yol arkadaşım hayatını değiştirecek bir yol ayrımı eşiğine geldi. Eğer her şey yolunda giderse Avrupada çalışmaya başlayacak... Hayatında her zaman en iyilerin olmasını istediğim kardeşimin gitmesi durumunda artık her istediğimde göremeyeceğim için içim biraz buruk. Diğer yandan da hep istediği ve savunduğu özgür yaşam biçimine kavuşacağı için de çok mutluyum... Araya giren birkaç bin kilometre mesafenin bu kadar güçlü bir bağı koparabileceğine asla inanmıyorum.

Umarım her şey istediğin gibi olur Yol Arkadaşım...

İyi ki varsın...

21 Ocak 2015 Çarşamba

Rüya gibi geldin... Rüzgar gibi geçtin...

Ne güzel bir şarkıydı değil mi o 1975 senesinde Gökben seslendirmişti daha sonra da Deniz Seki cover'lamıştı. Bu şarkının sözlerinin tamamı gibi bir şey yaşamak isterdim ama olmadı... Sadece rüya gibi gelip rüzgar gibi geçmesi oldu bu şarkıyla özdeşleşen yanı...

Soğuk bir Ankara gününde doktor randevum için öğleden sonra dışarıda olacaktım. Daha önce growlr adlı uygulamadan yazışmıştık birkaç kez. Gittiğim hastane evine yakın olduğundan randevu sonrası bir kahve eşliğinde yüz yüze tanışmayı istediğimi söyledim kabul etti saat 13:30 da buluşmak için sözleştik. Sonrasında bir mesaj yollayarak saat 15:30 a ertelesek nasıl olur dedi tamam dedim ben de. Randevu ve zamanlama konusunda çok hassasımdır sanırım 15 yıllık bir iş hayatım olmasının en olumlu etkilerinden birisi bu. Saat 15:30 oldu ama hala ses yok...

Bekledim, bekledim, bekledim...

17:30 oldu ama hala bir ses çıkmadı yaşının da genç olduğunu hesaba kattım ve dedim ki sanırım gelmeyecek boşuna vakit kaybının anlamı yok. Evime döndüm ben de kapının önünde anahtarımı ararken aklıma 1 gün önce giydiğim montun cebinde unuttuğum geldi. Eve birilerinin gelmesini beklemek için arabama geri döndüm o sırada telefonuma bir mesaj geldi "Okula gitmem gerekti kusura bakma seni de ekmiş gibi oldum" diye yazmış. Buluşmaya gelmeyen birisi için asla tekrar bir adım atmam ama sanırım eve de giremediğim için bir şans vermek istedim ve cevap olarak "15 dakika sonra kahve dünyasında bekleyeceğim" yazdım. İlk başta çok şaşırdı "ne yani buluşmaya gelmedim ve sen tekrar benim yanıma mı geliyorsun" dedi. 15 dakika sonra kahve dünyasının önüne doğru yürüdüğüm sırada başında beresi, yere kadar uzanan mavi tonlardaki atkısı, mavi beyaz montu ve kulağındaki kulaklıktan gelen müziğe etraftaki insanların bakışlarına aldırış etmeden bağıra çağıra eşlik eden sakallı genç bir adam. Etraftaki herşey durdu sanki onu gördüğümde...

Gönderdiği resimdeki gibi de değildi çok daha çekici bir adam duruyordu karşımda kızıl sakalları vücuduna orantısız küçücük elleriyle. Selamlaştık ve kahve içmek için mekana girdik... Konuşmaya başladık en son saate baktığımızda saatin 12 olduğunu fark ettik ama ikimiz de o kadar hoşlandık ki muhabbetten gitmek gelmiyordu içimizden. Daha sonra bir kez daha buluştuk bu sefer daha önce hiç gitmediği Savoy'a gitmek istedi beraber oraya gittik orada da aynı şekilde vaktin nasıl geçtiğini anlamadan uzun uzun sohbet ettik. Bu sırada hoşlandığı adamdan bahsetti bana ve kendisini yeni kabullendiği için bu süreçte nasıl yaklaşması gerektiği konusunda bilgiler istedi benden. Anlattım nasıl ilerlemesi gerektiğini sürecin yılbaşına birkaç gün kalmıştı bu konuşmayı yaptığımızda. Sonrasında aklımdan çıkmadığını fark ettim hoşlandığı kişinin anlattığı kadarıyla bir ilişkiye hazır olmadığından mı bilmiyorum bana karşı bir yeşil ışık yakmış gibi bir izlenim oluştu. Yılbaşı gecesi saatlerce mesajlaştık evde yalnız olduğumdan onun da gelmesini istedim ama istediğim cevabı alamadım... Ertesi gün buluşmak istediğini söyleyip beni aradı buluştuk ve yılbaşı gecesi hoşlandığı çocukla beraber olduğunu anlattı bana.

Sonra yine buluşmalar arabada oturup müzik dinlemeler, mekanlarda başını omzuma yaslamalar, karşı tarafın ilgisizliğinden bahsetmeler, arabada elimi tutmalar ve asansördeki o öpücük... Her şeyin farklı bir anlam kazanmasını sağlayan hareketler oldu bunlar ve her zamanki gibi ben de kapılıp gitmeye başladım...

Ağzından çıkan her söz o kadar kıymetliydi ki o andan itibaren çık gel dediğinde en kısa süresinde kapısında oluyordum. Saatlerce sıkılmadan oturuyorduk ve sürekli birbirimizle olmak istiyorduk... Ya da sadece ben öyle hissediyormuş ve yanlış anlıyormuşum bu hareketleri. Eğer birşeyler yaşamak istiyorum demiş olsaydı gözümü kırpmadan ve sonunun ne olacağını düşünmeden gideceği yere kadar gitmesi için elimden geleni hatta elimden gelenin fazlasını yapmaya hazırdım... Çünkü böyle bir adamım ben sevdiğim zaman gözüm hiçbirşeyi görmüyor ve aşırı derecede güveniyorum kapılıp gidiyorum...

Ama o daha çok yeniyim bu ortamlarda, tanışmak istiyorum insanlarla, buluşmak, konuşmak, sevişmek istiyorum dedi...

Ve gitti...

12 Ocak 2015 Pazartesi

Merhaba 2015

Yine çok uzun bir aradan sonra merhaba diyorum...
Klişe yeni yıl dileklerinden çok sıkıldık değil mi hepimiz, her giden yılın ardından ne kötü bir yıldı bir an önce bitse diyoruz halbuki bir önceki sene yeni umutlar besleyip her şeyin güzel olacağını düşündüğümüz bir yıl değil miydi gelen ? 2015'e dair yeni kararlar almadım ben, herhangi bir hayal kurmadım ve bir beklenti içinde girmiyorum... Sanırım yaş ilerlemeye başlayınca hayatın gerçekleri ve realist tavırlar daha ağır basıyor insan hayatında, öyle ki her yıl 1 ay öncesinden hazırlandığım yılbaşı gecesini bu sene herhangi bir program yapmadan doğaçlama olarak geçirdim. Uzatmıyorum bu yıl daha fazla görüşmek ümidiyle şimdilik hoşçakalın...